Ramazan Fidyesi Kime Verilir?

ramazan fidyesi kime verilir

Ramazan Fidyesi Kime Verilir?

Ramazan ayı, Müslümanların oruç tutarak maneviyata yöneldiği, sabır ve paylaşmanın en güzel şekilde yaşandığı mübarek bir aydır. Ancak bazı müminler için oruç ibadetini yerine getirmek tıbben mümkün olamayabilir. Bu gibi durumlarda dinimiz, ibadetlere alternatif imkânlar sunarak bireylerin manevi sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etme imkanı olmayan kişiler için uygun görülen bu kolaylık, fidye olarak adlandırılır. Peki Ramazan fidyesi tam olarak nedir ve kimlere verilir?

Fidye Nedir ve Neden Verilir?

Fidye, İslam’da kişinin yerine getiremediği bir ibadetin telafisi için fakirlere verilen maddi bedeli ifade eder. Oruç fidyesi ise kişinin Ramazan ayında tutamadığı oruçlar için verdiği bir yardımdır. Fidyenin dayandığı temel kaynak, Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nin 184. ayetinde bildirilmektedir. Ayette şöyle buyrulmuştur:

“Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.”

Bu hüküm özellikle iyileşme ümidi olmayan kronik hastalar, ileri yaşta olan ve oruç tutması mümkün olmayan kişiler için geçerlidir. İslam’ın esnek yaklaşımı sayesinde bu durumdaki müminler ibadetlerini ifa edememenin yükünden kurtularak Allah’ın rızasını kazanma yolunda ilerler.

Kimler Fidye Vermelidir?

Fidye, sağlığı veya yaş durumu nedeniyle oruç tutmaya muktedir olmayan ve bu oruçları ileriki bir tarihte kaza etme şansı da bulunmayan müminler için bir gerekliliktir. Örneğin ciddi ve kronik bir hastalığa yakalanmış olan ya da yaşlılık nedeniyle bedensel takat kaybı yaşayan kimseler bu kapsama girer. Bunun dışında hamilelik ya da emzirme gibi özel durumlarda, anne adayının veya bebeğin sağlığına zarar verecek bir risk söz konusuysa fidye verilmesi uygun görülmüştür. Ancak bu son durumdaki kişiler, ileride bu oruçları kaza etme imkânına sahiplerse, yalnızca oruçlarını kaza etmeleri gerektiği belirtilmiştir.

Fidye Kimlere Verilir?

Fidyenin kime verileceği konusunda İslam’ın çok net hükümleri bulunmaktadır. Fidye, zekat gibi fakirlere verilmesi gereken bir yardımdır ve tamamen hayır işleme niyetiyle ihtiyaç sahiplerini gözetir. Bu doğrultuda fidye, bakmakla yükümlü olunan kişiler dışında yoksul ve muhtaç müminlere verilir. Kur’an-ı Kerim ve sünnette belirtilen şartlara göre fidyenin verilebileceği kişiler şunlardır:

  • Dini zenginlik sınırını aşamayan ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan kişiler yani fakirler
  • Anne-baba dayanağından yoksun kimseler yani yetimler ve kimsesiz dul kadınlar
  • Geliri borçlarını ödemeye yetmeyen kişiler
  • Savaş, kıtlık veya başka zorlayıcı koşullarda olan insanlar yani doğal afet mağdurları

Fidyenin amacı; yukarıda saydığımız gruplardaki kişilerin yükünü hafifletmek ve onların yanında yer alarak hayatlarına bir nebze kolaylık sağlamaktır. Bununla birlikte fidye bir kişinin eşi, çocukları, torunları veya anne-babası gibi doğrudan bakmakla yükümlü olduğu kişilere verilemez.

Fidye Nasıl Verilmelidir?

Fidyenin verilme şeklinde temlik yani bir kişiye doğrudan sahip olduğu bir hakkı devretme esası geçerlidir. Fidye, ilgili kişiye doğrudan verilerek ihtiyaçlarının karşılanması sağlanabilir. En sık tercih edilen yardım formu nakit para olsa da, temel gıda maddeleri şeklinde de verilmesi mümkündür. Ancak fidye konusunda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, bir kişiye verilmesi gereken yardımın günlük fidye tutarından düşük olmamasıdır. İstenirse fidye, bir fakire topluca verilmek yerine farklı zamanlarda birden fazla kişiye paylaştırılabilir.

Dinimizde fidyeyi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmanın bir yolu olarak hayır kurumları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına da izin verilmiştir. Bu kurumlar, bağışları en doğru yerlere yönlendirme konusunda aracılık yaparak ellerindeki emanetleri gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırırlar. Önemli olan her zaman için yardımın tam bir itina ile amacına uygun şekilde yerine getirilmesidir.

Fidye Miktarı Neye Göre Belirlenir?

Diyanet İşleri Başkanlığı fidye miktarını her yıl yeniden değerlendirmekte ve güncellemektedir. Bu miktar, genellikle bir kişinin günlük temel ihtiyacını karşılayacak gıda bedeli üzerinden hesaplanır. 2025 yılı itibariyle günlük fidye miktarı 180 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutar asgari ölçü olarak belirlenmiş olup durumu müsait olan kişilerin daha fazla vermesi dinen teşvik edilmektedir. Fidye borcu olan kişi, tutamadığı her oruç günü için belirtilen günlük tutarı hesap ederek fidyesini tamamlayabilir.

Ne Zaman Fidye Verilmelidir?

Fidye, tercihen Ramazan ayında veya oruç tutulamayan her gün için günlük olarak verilebilir. Ancak bir kişi tüm borcunu toplu şekilde Ramazan’ın başında ya da sonunda da ödeyebilir. Din alimleri, fidyenin ihtiyaç sahiplerine bir an evvel ulaşmasının daha makbul olduğunu ifade ederek mümkünse ödemelerin erken yapılmasını teşvik etmektedir.

Kişi, fidyesini ödedikten sonra bakıma alınan bir sağlık problemi nedeniyle iyileşir ve oruç tutabilecek duruma gelirse verdiği fidyeler sadaka olarak sayılır. Ancak bu durumda tutamadığı oruçları kaza etmesi gerekir.

Fidye sadece ibadet eksikliğini telafi eden bir araç değil; aynı zamanda fakirlerle dayanışmanın ve yardımlaşmanın güzel bir yoludur. Bu ibadet, ibadetini yerine getiremeyen kişinin vicdanını rahatlattığı gibi ihtiyaç sahiplerinin de yaşamına dokunur. Fidye, Ramazan’ın rahmet ikliminde bir akrabalık köprüsü kurar ve insanları hayra teşvik eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir