Zekat Nedir? Kimlere Verilir?
Zekat, İslamiyetin beş şartından biridir. Dinen zengin sayılan Müslümanların mallarının 40’ta 1’ini Kuran-ı Kerim’de geçen sekiz sınıftan birine Allah rızası için vermesi, zekat olarak adlandırılır. Kelime anlamı temizlik, arınma ve bereket olan zekat; Müslümanların zenginliklerinin bir kısmını fakirlere vererek paylaşmasını sağlar. Sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eden zekat, İslamiyetteki en önemli ibadetlerden biri olarak toplumda zenginler ve yoksullar arasındaki farkın azalmasını sağlar.
Mali bir ibadet olan zekat, İslamiyet’e göre belirli kriterlere uyan kişilere verilmelidir. Tevbe suresinin 60. Ayet-i Kerime’sinde belirtildiği üzere zekat 8 sınıfa verilebilir: “Sadakalar (zekât gelirleri) ancak şunlar içindir: yoksullar, düşkünler, sadakaların toplanmasında görevli olanlar, kalpleri kazanılacak olanlar, Allah yolunda (çalışanlar) ve yolda kalmışlar. İşte Allah’ın kesin buyruğu budur. Allah bilmekle ve hikmetle yönetmektedir.”
Söz konusu ayetten de anlaşılacağı üzere Müslümanlar için zekat verirken öncelik, kişinin ihtiyaç sahibi olmasıdır. Müslüman önce kendi çevresinde. Bulunan kardeş, akraba ve onların çocuklarını gözetmeli ve zekatını onlara vermelidir. Bunun yanı sıra ulaşabilecek olduğu yoksul diğer bir deyişle temel hayati gereksinimlerini idame ettiremeyecek durumda olan bir bireye ya da Allah yolunda ilimle meşgul olan bir kardeşine de zekat vermesi mümkündür.
Zekat Kimlere Farzdır?
Zekat vermek; ergenlik çağına gelmiş, hür, akıl sağlığı yerinde ve kazanç sağlayıcı nitelikte mala sahip olan Müslümanlar için farzdır. Bir Müslümana zekatın farz olması için Müslümanın elinde bulundurduğu nisap miktarda mala sahip olmasının üzerinden bir kameri yıl geçmiş olması şartı aranır. Ayrıca mal, bu süre içinde misal miktarını korumalıdır. Peygamberimiz’in (sav) hadislerinde nisap miktar; 80,18 gram altın veya aynı değere denk gelecek gümüş, para ya da ticari mallar olarak belirtilmiş bulunmaktadır. Aynı zamanda 5 deve, 40 koyun ya da keçi veya 30 sığırı bulunan Müslümanlar da nisap miktarına sahip kişiler olarak kabul edilir.
Tarım ile uğraşan çiftçilerin de toprak ürünleri zekata tabi bulunmaktadır. Tarım ürünleriyle meyveler, yağmur suyuyla veya masraf yapılacak sulama durumuna göre onda bir ila yirmide bir oranında zekata tabi olup bu zekat “öşür” olarak adlandırılır.
Zekat Ne Zaman Verilir?
Müslümanların zekat vermesi için esas kılınmış belirli bir zaman yoktur. Allah rızası için bu ibadeti gerçekleştirmek isteyen Müslüman, zekatını dilediği zaman verebilir. Ramazan ayı paylaşmanın ve yardımlaşmanın ayı olduğundan İslam aleminin tercihi genellikle Ramazan ayında zekat verilmesi yönündedir.
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!” (Bakara, 177)
Zekat Kimlere Verilmez?
Anne, baba, büyükanne, büyükbaba, oğul, kız, onların çocukları ve bunlardan doğan çocuklar ve eşe zekat ve fitre verilmez. Bunların yanı sıra zenginlere yani asli ihtiyaçları dışında nisap miktarda mala sahip olanlara, babası zengin olan ergen olmamış çocuklara ve Müslüman olmayanlara zekat verilmez.
Zekat Vaktinden Önce Verilebilir mi?
Zekat konusunda tıpkı oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi kameri ay hesabı uygulanır. Zekatın bir Müslümana farz olabilmesi için nisap miktarı mal üzerinden bir kameri yıl geçmesi şartı aranır. Bununla birlikte mal sahibi istediği takdirde vakti gelmeden önce de nisap miktarına ulaşan malının zekatını verebilir.
Zekat Niçin Verilir?
Allah’ın tüm emirleri gibi zekat ibadeti de son derece derin anlamlar taşır. Zekat ve Müslümanlara farz kılınan tüm ibadetler, Müslümanların hem fani hayatlarında hem de ahiret yaşamında mutlu ve huzurlu olmasını temenni eder. İslamiyet’e göre Allah’ın bahşettiği nimetler, tüm kullar için olup bunlar eşit bir şekilde paylaşılmalıdır.
Zekat gibi mali ibadetler ise bazı zamanlarda çeşitli nedenlerle bozulan dengelerin yeniden inşa edilmesini amaçlar. Yaşadığımız fani dünyada kazandığımız malların hiçbiri tamamen bize ait değildir. Bu kazancın bereketlenmesini sağlayan ise Allah’ın rızasıdır.
Bir Müslümanın Allah’ın rızasını kazanması için kazancını helal yoldan elde etmiş olması gerekir. Daha sonra ise kazancın içindeki payı fakirlere dağıtmalıdır. Unutulmaması gereken, emanetin tesliminin malı arındırdığı ve bereketini artırdığıdır. Manevi bir huzur verir ve müminler arasındaki yakınlığı artırır. Zekat, paylaşma ve infakın esas olduğu bir ibadet olup topluma huzur ve kardeşlik bilincini getirir. Birlik ve beraberliğin güçlenmesine katkıda bulunur.
Zekat vermenin Allah’a kulluk etmek, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, toplumsal dayanışmayı artırmak ve malların bereketlenmesini sağlamak gibi pek çok faydası vardır. İslamiyet’in en temel prensiplerinden biri olan sosyal adaleti sağlamaya olan katkısı da göz ardı edilmemelidir.
Bir yanıt yazın